Hakkımda

Merhaba,

“Kimim ben?” Belki de cevaplaması en zor sorudur.
“Kendimi” nasıl veya hangi açıdan anlatmalıyım? Önce klasik sorulara cevap verelim. Bir sınır ilçesi olan, Mardin Nusaybin’de doğup büyüdüm. Üniversiteyi Kıbrıs’ta okudum(ama %100 ÖSYM bursu ile). Bilgisayar Mühendisiyim. 2007 yılındna beri profesyonel iş hayatında Yazılım Test Uzmanı olarak çalışıyorum. Genel anlamda Bilim ve Mühendislik en büyük tutkumdur. Başarıdan bağımsız bir şekilde, aramızda güçlü bir bağ var. O yüzden, yaptığım iş bir meslek değil, bir hobidir benim için, gerisini siz düşünün artık. O açıdan, dünyanın en şanslı insanlarından biri olarak görüyorum kendimi. 

Bitti mi? Tabii ki değil. Bilim, sadece Fen bilimleri olarak değil, bir bütün olarak diğer dalları da seviyorum. Bu yüzden Sosyal Bilim dallarına da merakım var. Başta Psikoloji olmak üzere, Tarih, Felsefe, Sosyoloji, Mitoloji ve Arkeoloji ile vakit buldukça ilgilenirim. Tabii, bu konuları ders kitabı olarak değil de daha çok günlük hayattaki yansımaları, perde gerisindeki hikayeleri vs araştırmayı seviyorum. Psikolojide Carl Gustav Jung özel bir yeri vardır bende.

Bununla beraber, Görsel Anlatım(Visual Narrative) özellikle sinema ayrı bir tutkudur benim için. Salt izleyip zaman harcamak değil, sinematografik bir yaklaşımla izleyip okumaya çalışırım. Yıllar önce Eylem Kaftan’dan “Görsel Anlatım” dersi,  Ercan Kesal ve Kerem Deren’den de senaryo kursu almıştım. Ve ayrıca bir kısa film çekmiştim 🙂 

Gerek senaryo özelinde, gerekse de genel anlamda yazma yeteneğimi geliştirmeye çalışıyorum. Şimdilik halka açık şekilde paylaşacak durumda değiller, ama günün birinde hazır hissettiğimde burdan paylaşacağım. Yazmak, farklı bir terapidir benim için. Bunun olumlu yan avantajı olarak, yıllardır teknik bloglar/makaleler yazmaya çalışıyorum, mesleki eğitim veya röportaj videoları hazırlıyorum. Ama hepsi de amatör ruhla 🙂

 

 

 

 

 

 

Veeee geldik gezme konusuna. Hayallerimden biri idi. Dünyayı dolaşmak, görmek, tanımak. Evet, yeri geldi bir şehrin popüler ikonik anıtlarının önünde foto da çektim ama daha çok bir Flenur gibi şehri doğaçlama bir şekilde de keşfettim. Bir şehirde, ilk olarak pazarları ziyaret ederim. Balık pazarı, meyve-sebze pazarı, semt pazarı, antika/bit pazarı vs. Çünkü, oralar şehrin gerçek ruhundan bir parçadır. Yıllar önce bir blog hazırlamıştım, gezi hikayelerim ile ilgili(turistik rehber değil) ama devamını getiremedim çünkü hala eksik olduğunu düşündüğüm noktalar vardı. Birgün ilham gelirse tekrar yazarım.

Diğer bir hobim de Amatör Telsizciliktir. Tango Alfa 1 Alfa Juliet Foxtrot, Frekansda QRV, 73

Yazacak çoooook şey var ama şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Görüşmek dileğiyle.